Camili, Nizamlı, Efeler, Kayalar, Maral ve Uğur köylerini bünyesinde barındıran, 25 bin 395 hektardan oluşan Macahel’in en kıymetli yaylarından Lekoban; şiddetli coğrafik yapısı, endemik bitki cinsleri, buzul gölleri ve büyüleyici gün batımıyla son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin gözdesi haline geldi.
Macahel yaylaları doğaseverleri bekliyor
MASMAVİ GÖKYÜZÜ ALTINDA YEŞİLİN HER TONU
Şavşat ve Borçka olmak üzere iki farklı yol güzergahından ulaşılabilen Lekoban Yaylası, masmavi gökyüzü ve yeşilin her tonuyla, teknolojiden uzak, doğal ömrün en doğal haliyle yaşanılabileceği bir yapıya sahip.
BAKİR TABİATI, TURİSTLERİ ÇEKİYOR
Yüksekliği 3 bin 450 metreyi bulan Karçal Dağları’nın, Gürcistan sonundaki 3 bin 100 rakımlı eteklerinde bulunan yayla, kuvvetli ulaşım şartlarına karşın varlıklı biyolojik çeşitliliği, berrak kaynak suları, buzul gölleri ve insan eli değmemiş doğasıyla bilhassa trekking, fotoğraf ve tabiat tutkunu turistlerin uğrak merkezlerinden oldu.
HER YÜKSEKLİKTE FARKLI BİR EKOSİSTEM
Karçal Dağları’nın en kıymetli özelliklerinden olan, ani yükseklik değişimleriyle ortaya çıkan ekosistem çeşitliliği, bölgeyi tabiat turizmi noktasında cazibe merkezine dönüştürüyor.
BUZUL GÖLÜ NAÇADİRE’DE YÜZME DENEMESİ
Yaylayı gezen vatandaşlar, pak kaynak sularından içip, endemik bitki çeşitlerini fotoğraflarken bir taraftan da 3 bin 100 metredeki “Naçadire” ismi verilen buzul gölüne girerek tabiatın tadını çıkarıyor.
“MACAHEL’İN TABİATI SÜRPRİZLERLE DOLU”
İstanbul’dan Macahele gelerek Lekoban Yaylası’nı gezen Silva Ontu, Karadeniz’in bu bölgesinde birinci sefer geldikleri Macahel ve yaylarına hayran kaldıklarını söyledi.
Ontu, “Buradaki doğayı çok sevdik. İnanılmaz sürprizlerle dolu. Tabiatı, çiçekleri inanılmaz, insanları inanılmaz hoşlukta. Hiçbir yerde göremeyeceğiniz çiçekler var. Fotoğrafçılar, botaniğe merakı olan beşerler katiyen gelip bu dağlardaki, hoşluğu yeşilliği görmeliler zira burada yeşilin bin bir tipi mevcut.” diye konuştu.
“AMERİKA’DAN AVRUPA’DAN EVVEL BURALARI GEZİN”
Kendisinin bir gezgin olduğu kaydeden Ontu, Macahel’in kesinlikle görülmesi gerektiğini tabir ederek, şunları söyledi:
“Türkiye’nin her köşesi, her tarafı çok özel. Dört dörtlük bir bir ülkede, 4 mevsimi bir ortada yaşıyoruz. Burası da ülkemizin o cennet köşelerinden en nadidelerinden bir yer. İnsanlarımız tatil için Avrupa’ya Amerika’ya gidiyor. İnsanlarımız hiç düşünmeden gelsinler, buraları görsünler.”
MACAHEL’DE YOGA KAMPI İLE TERAPİ
Nazan Kılınç da İstanbul’dan, doğayı seven arkadaşlarıyla yoga kampı için Borçka Macahel’i tercih ettiklerini lisana getirdi.
Kılınç, “Bugün bölgedeki beşinci günümüz. Her şey çok hoş gidiyor. Her gün yeni bir mucize ile karşılaşıyoruz. Tabiat süper, endemik bitki örtüsü süper. Yoga kampıyla birlikte ekolojik tatil yapıyoruz. Burada şunu gördüm ki asıl terapi tabiatta.” dedi.
“EN HOŞ FOTOĞRAF, GÖZÜN GÖRDÜĞÜDÜR”
Kayalar Köy Muhtarı Murat Yavuz da UNESCO’nun muhafazası altındaki Macahel’in nadide bir bölge olduğunu söz etti.
Bölgede bitki çeşitliliğinin çok fazla olduğunu anlatan Yavuz, “Bu çiçekleri, gölleri, gelip görmeden izah etmek kâfi olmaz. En hoş fotoğraf, göz fotoğrafıdır. Buraya gelen vatandaşlar 3 bin 100 metrede buzul gölüne giriyor ve tabiatın tadını çıkarıyor. Herkesi tatil için Macahel’e bekleriz.” diye konuştu.
Bölgede yaşayan İsrafil Yavuz, Macahel hudutlarında bulunan Lekoban Yaylası’nın, büyüleyici bir hoşluğa sahip olduğunu söz ederek, “Doğasıyla, suyuyla kusursuz. Herkesi buraya davet ediyorum.” dedi.
