İnsanların hayatlarını sürdürebilmesi için yaşadıkları etrafta, pak su ve havanın, verimli toprakların, besinlerin ve başka ihtiyaçlarının karşılandığı, çeşitli unsurların bulunması gerekir. Bir ekosistem, biyom yahut tüm dünyada bulunan hayat formlarının çeşitliliği olarak tanımlanan biyolojik çeşitlilik gün geçtikçe azalıyor. Bu azalma ise canlıların ömrü için önemli tehlikeler oluşturuyor.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER DURUMA EL ATMIŞTI
Brezilya’da 1992’de düzenlenen Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Tepesi’nde, biyolojik çeşitlilik kaynaklarının, insan kaynaklı faaliyetlerden dolayı ziyan görmesi ve kimi tiplerin soyunun tükenmesinin telaş verici boyutlara ulaşması üzerine Birleşmiş Milletler (BM) Biyolojik Çeşitlilik Kontratı kabul edildi.
Türkiye, 1993’te yürürlüğe giren mukaveleye 1996’da taraf oldu. Kontrata halihazırda 195 ülke ve AB taraf olarak bulunuyor.
1993 yılında yürürlüğe giren Biyolojik Çeşitlilik Kontratı, bilhassa sürdürülebilir kalkınma ve gelişme kavramları üzerine odaklanıyor. Hayvan, bitki, mikroorganizma çeşitliliği ve bunların ekosistemlerinin korunmasına odaklanan kontrat, insanların besin, güvenlik, barınma, ilaç, sağlıklı ve pak etrafta yaşama haklarını da dikkate alarak sürdürülebilirliği daha geniş perspektiften ele alıyor.
BİYOÇEŞİTLİLİK OLUMSUZ ETKİLENİYOR
Gıda Ve Tarım Örgütü’nün hazırladığı Biyoçesitliliğin Global Durumu 2019 raporunda, iklim değişikliği, tüketici tercihleri, kentleşme, demografinin değişmesi, arazi kullanımında değişiklikler, kirlilik, çok hasat ve istilacı türlerin yayılımı üzere ögelerin biyolojik çeşitliliği olumsuz etkilediğine işaret edildi.
BALIK ÇEŞİTLİLİĞİ TEHLİKEDE
Balık rezervlerinin üçte birinin çok avcılığa maruz kaldığı ve tatlı su balıklarının üçte birinin tehlike altında olduğu yer alan raporda; toprak biyo-çeşitliliğinin ve bitki çeşitliliğinin, dünyanın her bölgesinde tehlike altında olduğu bilgisi paylaşıldı.
ARILAR DA NASİBİNİ ALDI
Arı kolonilerinin süratle azaldığı, omurgalı tozlayıcı türlerinin jenerasyonunun küresel olarak yok olma tehdidi altında bulunduğu yer alan raporda, ayrıyeten kuş, yarasa ve böcek popülasyonlarında da önemli azalmalar yaşandığına yer verildi. Raporda, meraların dünyanın en az üçte birini kapsadığı, buna karşılık arazi tahribatından en fazla etkilenen ekosistemler ortasında yer aldığı belirtildi.
ORMANLIK ALAN SAYISI AZALDI
Son 10 yılda ormanlık alanların azalması yüzde 50’ye kadar indirgenmiş olsa da hala küresel azalmanın devam ettiği belirtilen raporda, son yıllarda küresel olarak mercan kayalıklarında da büyük kayıpların yaşandığı vurgulandı.
BİR MİLYONDAN FAZLA BİTKİ VE HAYVAN YOK OLABİLİR
BM Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Bahisli Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformu’nun (IPBES) raporunda da insan faaliyetleri yüzünden 1 milyona yakın hayvan ve bitki tipinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtilildi.
Aşağıdaki irtibattan Ensonhaber Teknoloji Instagram hesabını takip ederek yeni teknoloji haberlerine anında ulaşın.
@eshteknoloji
